Uzeyr Aleyhisselâm senelerce Bâbil’de esâret hayatı yaşadı.
Esârette zor ve meşakkatli işlerde çalıştırıldı.
Kendisine İsrâiloğullarının başına gelen musîbet ve fitnelerden dolayı gözyaşlarını döküyordu.
Yahudîlerin laf anlamaz ve kendi çıkarlarından başka bir şey bilmeyen tutumlarından dolayı başlarına gelen kötülüklere çok üzülüyordu.
Uzeyr aleyhiselam çok merhametliydi.
İsrâil oğullarının esâretten kurtulmaları için dua ediyor, ağlıyor ve çâreler arıyordu.
Uzeyr Aleyhisselâm yirmibeş-otuz yaşlarında iken sürgünde saliha bir kadın ile evlendi. Bu evlilikten bir oğlu oldu.
Ateş Yakmadı
Hazret-i Danyâl ile birlikte dört arkadaşıyla ateşe atıldı.
Buhtunnasr, köşkünde ateşe bakıyordu. Mazlumların yanışını seyretmeye çalışıyordu.
Yanması için ateşe atılanların içinde birinin kanatları olduğunu ve yanmaması için arkadaşlarını yelpazesiyle koruduğunu gördü.
Hayret etti. Onların ateşten çıkarılmalarını emretti. Yanına çağırdı.
Uzeyr Aleyhisselâm, Hazret-i Danyâl ve iki arkdaşlarıyla Buhtunnasr’ın huzuruna çıktılar.
Buhtunnasr sordu:
-Siz ateşte beş kişiydiniz. Diğer arkadaşınız nerede?
Danyâl Aleyhisselâm arkadaşlarının sözcülüğünü yaptı:
-“Diğer arkadaşımız, bizi ateşten korumak için Allâh tarafından gönderilen bir melekti!” dedi.
-“Niçin halinizi bana bildirmediniz ki sizi ateş’e atılmaktan korurdum.”
-“Bizi Allâh korur. Biz ona inanıyor ve O’na güveniyoruz.”
-“Kimsiniz?”
-“Tevekkül ehliyiz!”
Buhtunnasr, onlardan özür diledi ve onları serbest bıraktı.