🕌 Namaz Vakitleri
Konum alınıyor...

Hz. Üzeyir Peygamber

📜 Hadis-i Şerif

حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ، قَالَ حَدَّثَنِي أَخِي، عَنْ سُلَيْمَانَ، عَنْ شَرِيكِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي نَمِرٍ، سَمِعْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ، يُحَدِّثُنَا عَنْ لَيْلَةِ، أُسْرِيَ بِالنَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم مِنْ مَسْجِدِ الْكَعْبَةِ جَاءَ ثَلاَثَةُ نَفَرٍ قَبْلَ أَنْ يُوحَى إِلَيْهِ، وَهُوَ نَائِمٌ فِي مَسْجِدِ الْحَرَامِ، فَقَالَ أَوَّلُهُمْ أَيُّهُمْ هُوَ فَقَالَ أَوْسَطُهُمْ هُوَ خَيْرُهُمْ وَقَالَ آخِرُهُمْ خُذُوا خَيْرَهُمْ‏.‏ فَكَانَتْ تِلْكَ، فَلَمْ يَرَهُمْ حَتَّى جَاءُوا لَيْلَةً أُخْرَى، فِيمَا يَرَى قَلْبُهُ، وَالنَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم نَائِمَةٌ عَيْنَاهُ وَلاَ يَنَامُ قَلْبُهُ وَكَذَلِكَ الأَنْبِيَاءُ تَنَامُ أَعْيُنُهُمْ وَلاَ تَنَامُ قُلُوبُهُمْ، فَتَوَلاَّهُ جِبْرِيلُ ثُمَّ عَرَجَ بِهِ إِلَى السَّمَاءِ‏.‏
Şerik b. Abdullah b. Ebi Nemir'den: "Enes b. Malik'i bizlere Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in geceleyin Ka'be'deki mescidden İsra ile götürülüşünü anlatırken dinledim: Ona vahiy gönderilmeye başlamadan önce Mescid-i Haram'da uyurken üç kişi geldi. Onlardan ilki: Bunların hangisi odur, dedi. Ortancaları: O bunların hayırlısıdır, diye cevap verdi. Diğeri: Onların en hayırlılarını alın, dedi. İşte bu böyle olmuştu. Daha sonra yine kalbinin gördüğü bir husus olarak, bir diğer gece ona geldikleri zamana kadar bir daha onları görmedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in gözleri uyuyor fakat kalbi uyumazdı. Nebiler hep böyledir. Gözleri uyur, kalpleri uyumaz. Sonra Cibril onu veli edindi ve onu alıp semaya yükseltti. " Hadis ileride 4964, 5610, 6581 ve 7517 numara ile gelecektir. Fethu'l-Bari Açıklaması: "Ona üç kişi geldi." Bunlar melekti, fakat isimlerini tahkik ve tespit edemedim. "Onların ilki: Bu hangileridir" diye sordu. Bu, onun iki ya da daha fazla sayıda kişi arasında uykuda olduğu kanaatini vermektedir. Onun amcası Harr.za ile amcasının oğlu Ca'fer b. Ebi Talib arasında uyuduğu da söylenmiştir
Sahih Buhari • Sahih al Bukhari • No: 3570

Uzeyr Aleyhisselâm'ın Esâretten Kaçışı

Uzeyr Aleyhisselâm, kırk yahut elli yaşında iken bir yolunu bulup, esâretten kaçtı. Memleketine geldi. Kudüs-ü Şerif’in yerlerinde otlar yeşermişti. Kudüs’te hayat ve şehirden hiç bir iz yoktu. Hazret-i Süleyman’ın inşâ ettiği Mescid-i Aksâ’nın harabelerinin olduğu yere gitti. Merkebini bir yere bağladı. Gözyaşları arasında Mescid-i Aksâ’nın harabelerinin bulunduğu yeri tavaf etti. Şehri dolaştı. Hayattan eser yoktu. Şehrin yanındaki bir bağa girdi. Bağ orman gibi olmuştu. Merkebini bir ağaca bağladı. Ağacın birinden taze incir ve nar kopardı. Susuz kalmamak için, üzüm koparıp, sıkarak suyunu içti. Cenab-ı Allâh, Kur’an-ı Kerimde Uzeyr Aleyhisselâmı şöyle beyan etmektedir: أَوْ كَالَّذِي مَرَّ عَلَى قَرْيَةٍ وَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلَى عُرُوشِهَا قَالَ أَنّى يُحْيِ هَذِهِ اللَّهُ بَعْدَ مَوْتِهَا فَأَمَاتَهُ اللَّهُ مِائَةَ عَامٍ “Yahut görmedin mi o kimseyi ki, evlerinin duvarları çatıları üzerine çökmüş (alt-üst olmuş) bir kasabaya uğradı; “-Ölümünden sonra Allâh bunları nasıl diriltir acaba!” dedi. Bunun üzerine Allâh onu öldürüp yüz sene bıraktı. UZEYR ALEYHİSSELÂM İDİ Bu âyet-i kerimede beyan edilen; أَوْ كَالَّذِي مَرَّ عَلَى قَرْيَةٍ وَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلَى عُرُوشِهَا “Yahut görmedin mi o kimseyi ki, evlerinin duvarları çatıları üzerine çökmüş (alt-üst olmuş) bir kasabaya uğradı…" diye burada ism-i mevsûl olarak zikredilen zat "Uzeyr Aleyhisselâm"dır. Müfessirler Buyurdular Zira bu konuda müfessirler buyurdular: Tefsîr-i Kebîr: Fahreddîn-i Râzî hazretleri tefsîr-i kebir'de buyurdu: -"Bu zatın kim olduğu hakkında ihtilaf olundu… Katâde, Dahhâk, Süddî ve İkrime hazretlerinin rivâyetlerine göre bu zat, Uzeyr Aleyhisselâmdır." Taberî tefsiri: "Bu zat Uzeyr Aleyhisselâmdır." İbn-i Kesîr tefsiri: -"Bu zatın kim olduğundan ihtilâf olundu. Fakat onun Uzeyr Aleyhisselâmdır…" Kurtubî tefsiri: -"O yıkık şehre uğrayan kişi, Uzeyr Aleyhisselâm"dır. Bağavî tefsiri: -"O kişi Uzeyr Aleyhisselâmdır." Alûsî tefsiri: -"Bu şehre uğrayan kişi, Uzeyr Aleyhisselâmdır." Bahru'l-Ulûm: -"Bu zat Uzeyr Aleyhisselâm idi…" Lübâb fi Ulûmi'l-Kur'ân: -"Bu zat Uzeyr Aleyhisseâmdır" Beyzâvî tefsiri: -"Şehre uğrayan ölen ve yüz sene sonra dirilen kişi; Uzeyr Aleyhisselâmdır." Keşşâf tefsiri: "Denildi ki o kişi Uzeyr Aleyhisselâm idi." Ebû Suûd Tefsiri -"Bu şehre uğrayan kişi, Uzeyr Aleyhisselâmdır." Dürru'l-Mensûr tefsiri: -"O zat Uzeyr Aleyhisselâmdır…" Hâzin tefsiri: -"Bu zatın Uzeyr Aleyhisselâm olması caiz olur…" Saâlebî tefsiri: -"O şehre uğrayan zat Uzeyr Aleyhisselâmdır…" Hak Dini Kur'ân Dili tefsiri: Elmalılı, Hak Dini Kur'ân Dilinde buyurdu: Hz. Ali, İbnü Abbas, İkrime, Ebü'l-Âliye, Said b. Cübeyr, Katâde, Rebi, Dahhâk, Süddî, Mükâtil, Süleyman b. Büreyde, Nâciye b. Ka'b, Sâlim el-Havâs demişlerdir ki: -""Âyette kastedilen kişi Hz. Uzeyr idi." Fakat Vehb, Mücâhid, Abdullah b. Ubeyd b. Umeyr, Bekr b. Muzar: -"Hz. Ermiyâ idi." demişler. İbnü İshak da Ermiyâ'nın Hızır olduğunu söylemiştir. Bunlardan başka Lût (a.s.)'ın kölesi veya Şa'ya dahi denilmiş. İlk başta bir kâfir kişi ve fakat dirildikten sonra mümin olduğu da söylenmiştir. İmam Rabbânî (k.s.) Hazretleri: İmam Rabbânî (k.s.) hazretleri buyurdu: وَقَالَ عُزَيْرٌ عَلَى نَبِيِّنَا وَعَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ: أَنَّى يُحْيِي هَذِهِ اللَّهُ بَعْدَ مَوْتِهَا -"Allâhın selâmı kendisinin ve peygamber Efendimiz (s.a.v.) hazretlerinin üzerine olsun! Uzeyr Aleyhisselâm, أَنّى يُحْيِ هَذِهِ اللَّهُ بَعْدَ مَوْتِهَا “-Ölümünden sonra Allâh bunları nasıl diriltir acaba!” . Dedi…" Bu zat'ın Uzeyr Aleyhisselâm olduğundan asla şüphe yoktur.

📖 Kur'an'dan Bir Ayet

اَوْ كَالَّذ۪ي مَرَّ عَلٰى قَرْيَةٍ وَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلٰى عُرُوشِهَاۚ قَالَ اَنّٰى يُحْي۪ هٰذِهِ اللّٰهُ بَعْدَ مَوْتِهَاۚ فَاَمَاتَهُ اللّٰهُ مِائَةَ عَامٍ ثُمَّ بَعَثَهُۜ قَالَ كَمْ لَبِثْتَۜ قَالَ لَبِثْتُ يَوْمًا اَوْ بَعْضَ يَوْمٍۜ قَالَ بَلْ لَبِثْتَ مِائَةَ عَامٍ فَانْظُرْ اِلٰى طَعَامِكَ وَشَرَابِكَ لَمْ يَتَسَنَّهْۚ وَانْظُرْ اِلٰى حِمَارِكَ وَلِنَجْعَلَكَ اٰيَةً لِلنَّاسِ وَانْظُرْ اِلَى الْعِظَامِ كَيْفَ نُنْشِزُهَا ثُمَّ نَكْسُوهَا لَحْمًاۜ فَلَمَّا تَبَيَّنَ لَهُۙ قَالَ اَعْلَمُ اَنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ
Yahut o kimse gibisini (görmedin mi) ki, bir şehre uğramıştı, altı üstüne gelmiş, ıpıssız yatıyordu. "Bunu bu ölümünden sonra Allah, nerden diriltecek?" dedi. Bunun üzerine Allah onu yüz sene öldürdü, sonra diriltti, "Ne kadar kaldın?" diye sordu. Oda: "Bir gün, yahut bir günden eksik kaldım." dedi. Allah buyurdu ki: "Hayır, yüz sene kaldın, öyle iken bak yiyeceğine, içeceğine henüz bozulmamış, hele eşeğine bak, hem bunlar, seni insanlara karşı kudretimizin bir işareti kılalım diyedir. Hele o kemiklere bak, onları nasıl birbirinin üzerine kaldırıyoruz? Sonra onlara nasıl et giydiriyoruz?" Böylece gerçek ona açıkça belli olunca: "Şimdi biliyorum ki, Allah her şeye kadirdir." dedi.
Bakara (2:259)

Ziyaretçi İstatistikleri

Toplam Ziyaretçi
4,539
Bugünkü Ziyaretçi
245
Şu An Çevrimiçi
36

📖 Ziyaretçi Defteri

M
Üzeyir Peygamber makamını ziyaret ettiğimde huzur dolu bir atmosfer olduğunu hissettim.Ortamın temizliği düzeni ve yapılan hizmetler manevi havayı gerçekten güzel tamamlıyor. Çay ikramı ve misafirperverlik de ayrı bir sıcaklık katmış Emeği geçen herkese teşekkür ederim, Allah kabul etsin. Yolunuz düşerse uğramanızı öneririm.
M
Emeği geçenlerden Allah razı olsun..
C
Hz.uzeyir peygamber türbesini sık sık ziyaret ediyorum orada aldığım manevi huzuru anlatılamaz cok guzel bir eser yapmışlar hz.uzeyir peygamber yardımlaşma ve dayanışma derneği güzel hizmetlerini taktirde karşılıyorum derneğe yapacağınız yardımlar tam anlamıyla yerını buluyor 24 saat ücretsız cay hizmeti var aynı zamanda misafirhaneleride ücretsiz cok guzel bir maneviyat var tavsiye ederim mutlakaziyaret edin
×