🕌 Namaz Vakitleri
Konum alınıyor...

Hz. Üzeyir Peygamber

📜 Hadis-i Şerif

حَدَّثَنَا هَنَّادٌ، وَقُتَيْبَةُ، قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ إِسْرَائِيلَ، عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ، عَنْ أَبِي عُبَيْدَةَ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ خَرَجَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم لِحَاجَتِهِ فَقَالَ ‏"‏ الْتَمِسْ لِي ثَلاَثَةَ أَحْجَارٍ ‏"‏ ‏.‏ قَالَ فَأَتَيْتُهُ بِحَجَرَيْنِ وَرَوْثَةٍ فَأَخَذَ الْحَجَرَيْنِ وَأَلْقَى الرَّوْثَةَ وَقَالَ ‏"‏ إِنَّهَا رِكْسٌ ‏"‏ ‏.‏ قَالَ أَبُو عِيسَى وَهَكَذَا رَوَى قَيْسُ بْنُ الرَّبِيعِ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ عَنْ أَبِي عُبَيْدَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ نَحْوَ حَدِيثِ إِسْرَائِيلَ ‏.‏ وَرَوَى مَعْمَرٌ وَعَمَّارُ بْنُ رُزَيْقٍ عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ ‏.‏ وَرَوَى زُهَيْرٌ عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الأَسْوَدِ عَنْ أَبِيهِ الأَسْوَدِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ ‏.‏ وَرَوَى زَكَرِيَّا بْنُ أَبِي زَائِدَةَ عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ عَنِ الأَسْوَدِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ ‏.‏ وَهَذَا حَدِيثٌ فِيهِ اضْطِرَابٌ ‏.‏ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ الْعَبْدِيُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ قَالَ سَأَلْتُ أَبَا عُبَيْدَةَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ هَلْ تَذْكُرُ مِنْ عَبْدِ اللَّهِ شَيْئًا قَالَ لاَ ‏.‏
Abdullah İbn Mes’ûd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) tuvalet için çıkmıştı ki bana üç taş bul dedi. Bende iki taş ve bir tezek getirdim iki taşı aldı ve tezeği atarak bu pistir” buyurdu. (İbn Mâce,Tahara:16; Ebû Dâvûd, Tahara:21) Kays b. er Rabi’ bu hadisi Ebû İshâk Ebû Ubeyde ve Abdullah ibn Mes’ûd’dan, İsrail’in hadisinin benzeri olarak rivâyet etmiştir. Ma’mer; Ammâr b. Züreyk, Ebû İshâk, Alkame ve Abdullah b. Mes’ûd’dan rivâyet etmiştir. Züheyr; Ebû İshâk'tan, Abdurrahman b. Esved’den, O da babası Esved b. Yezîd yine Abdullah b. Mes’ûd kanalıyla rivâyet etmişlerdir. Zekeriya b. ebî Zaide, Ebû İshâk'tan, Abdurrahman b. Yezîd’den, Evsed b. Yezîd ve Abdullah b. Mes’ûd’tan rivâyet etmişlerdir. Bu hadiste yanılgı ve karışıklık vardır. Muhammed b. Beşşâr, Muhammed b. Cafer, Şu’be’den O da Amr b. Mürre diyor ki: Ebû Ubeyde'ye sordum. Abdullah İbn Mes’ûd’dan bir şeyler duydun mu? Hayır dedi. Abdullah b. Abdurrahman’a sordum bu konuda Ebû İshâk'tan yapılan rivâyetlerin hangisi daha sahihtir? Hiçbir şey demedi. Buhârî'ye sordum O da bir şey demedi herhalde Züheyr’in, Ebû İshâk'dan, Abdurrahman b. Esved, babasından ve Abdullah b. Mes’ûd’dan rivâyeti daha uygun bularak onu Sahih-i Buhârî kitabına koymuştur. Bana göre bu konuda en doğru rivâyet; İsrail ve Kays’ın, Ebû İshâk’dan, Ubeyde ve Abdullah İbn Mes’ûd rivâyetidir. Çünkü İsrail, Ebû İshâk hadisini daha iyi biliyor. Ebû Mûsâ, Muhammed b. Müsennâ’dan işittim diyordu ki: Abdurrahman b. Mehdî’den işittim diyordu ki: Ebû İshâk’ın, Sûfyân es Sevrî’den yaptığı rivâyetten her ne kaçırdımsa onu İsrail’den öğreneceğimi bildiğim içindir. Çünkü O, bu işi tam bilirdi. Züheyr’in, Ebû İshâk’tan rivâyeti pek sağlam olmayıp ondan işitmesi ömrünün son zamanlarında olmuştur. Ahmet b. Hasan et Tirmizî’den işittim, Ahmed b. Hanbel’in şöyle dediğini rivâyet etti. “Bir hadisi Zaide ve Züheyr’den işitmişsen başkalarından işitmediğine aldırma ancak Ebû İshâk’tan aktardıkları hadis hariç” Ebû İshâk’ın ismi: Amr b. Abdillah es Sebiî el Hemedânîdir. Abdullah İbn Mes’ûd’un oğlu Ebû Ubeyde babasından hadis işitmemiştir. Kendisi bu künyesiyle bilinir ismi bilinmemektedir
Sünen-i Tirmizi • Jami At Tirmidhi • No: 17

Zekeriyyâ Aleyhisselâmı Şehid Ettiler

Kendilerine doğru yolu göstermek için gelen Zekeriyyâ Aleyhisselâm’ı bıçkı ile doğradılar.

📖 Kur'an'dan Bir Ayet

اَوْ كَالَّذ۪ي مَرَّ عَلٰى قَرْيَةٍ وَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلٰى عُرُوشِهَاۚ قَالَ اَنّٰى يُحْي۪ هٰذِهِ اللّٰهُ بَعْدَ مَوْتِهَاۚ فَاَمَاتَهُ اللّٰهُ مِائَةَ عَامٍ ثُمَّ بَعَثَهُۜ قَالَ كَمْ لَبِثْتَۜ قَالَ لَبِثْتُ يَوْمًا اَوْ بَعْضَ يَوْمٍۜ قَالَ بَلْ لَبِثْتَ مِائَةَ عَامٍ فَانْظُرْ اِلٰى طَعَامِكَ وَشَرَابِكَ لَمْ يَتَسَنَّهْۚ وَانْظُرْ اِلٰى حِمَارِكَ وَلِنَجْعَلَكَ اٰيَةً لِلنَّاسِ وَانْظُرْ اِلَى الْعِظَامِ كَيْفَ نُنْشِزُهَا ثُمَّ نَكْسُوهَا لَحْمًاۜ فَلَمَّا تَبَيَّنَ لَهُۙ قَالَ اَعْلَمُ اَنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ
Yahut o kimse gibisini (görmedin mi) ki, bir şehre uğramıştı, altı üstüne gelmiş, ıpıssız yatıyordu. "Bunu bu ölümünden sonra Allah, nerden diriltecek?" dedi. Bunun üzerine Allah onu yüz sene öldürdü, sonra diriltti, "Ne kadar kaldın?" diye sordu. Oda: "Bir gün, yahut bir günden eksik kaldım." dedi. Allah buyurdu ki: "Hayır, yüz sene kaldın, öyle iken bak yiyeceğine, içeceğine henüz bozulmamış, hele eşeğine bak, hem bunlar, seni insanlara karşı kudretimizin bir işareti kılalım diyedir. Hele o kemiklere bak, onları nasıl birbirinin üzerine kaldırıyoruz? Sonra onlara nasıl et giydiriyoruz?" Böylece gerçek ona açıkça belli olunca: "Şimdi biliyorum ki, Allah her şeye kadirdir." dedi.
Bakara (2:259)

Ziyaretçi İstatistikleri

Toplam Ziyaretçi
581
Bugünkü Ziyaretçi
52
Şu An Çevrimiçi
13

📖 Ziyaretçi Defteri

Düşüncelerinizi ve duygularınızı bizimle paylaşın

M
Makam ziyaretimiz çok güzel geçti. Ailemle birlikte geldik ve hepimiz çok etkilendik. İnşallah tekrar geliriz.
E
Burası tam bir huzur yuvası. Her köşesi ayrı bir güzellik. Allah sizlerden razı olsun bu güzel hizmetten dolayı.
A
İlk defa ziyaret ettim ve çok etkilendim. Peygamber Efendimize olan sevgimizi burada daha çok hissettik. Teşekkür ederiz.
2 yanıt
×